Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | üstünkörü yapmak | sketch f. |
Genel | üstünkörü yapmak | slim [dialect] f. |
Genel | üstünkörü yapmak | slubber f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | üstünkörü yapmak | gallop through f. |
Öbek Fiiller | üstünkörü yapmak | skimp over f. |
Idioms | ||
Deyim | üstünkörü yapmak | go through the motions f. |
Deyim | üstünkörü yapmak | give a lick and a promise f. |
Deyim | üstünkörü yapmak | hit the high spots f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | işini üstünkörü yapmak | goldbrick f. | ||
Genel | bir işi acele ve üstünkörü yapmak | huddle f. | ||
Genel | üstünkörü halini yapmak | hash f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | bir şeyi üstünkörü ya da umursamadan yapmak | phone in f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyi) baştan savma/üstünkörü yapmak | bumble through something f. | ||
Öbek Fiiller | bir şeyi üstünkörü yapmak | gallop through something f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyi) üstünkörü yapmak | do (something) by halves f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | üstünkörü üretim yapmak | crank out f. | ||
Konuşma Dili | üstünkörü üretim yapmak | crank out f. | ||
Konuşma Dili | bir şeyi üstünkörü yapmak | phone it in f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | (bir işi) yapabilecekken üstünkörü yapmak | bring it weak f. | ||
Deyim | bir şeyi üstünkörü yapmak | give something a lick and a promise f. | ||
Deyim | üstünkörü plan yapmak | reckon without one's host f. | ||
Deyim | (bir şeyi) üstünkörü yapmak | skim the surface (of something) f. | ||
Deyim | (bir şeye) yüzeysel/üstünkörü bir giriş yapmak | skim the surface (of something) f. |